Yunan olgun klasik üslup mimarisi, yunan döneminin ileri giden adımlarında eserleri ve sanatsal çalışmaları ile dikkat çeker. Yunan olgun klasik üslup mimarisi döneminin en önemli yapıları, Atina Akropol’ündeki Partheron ve çevresinde bulunan yapılardır.
Dönemin en önemli yapıları ve sanatsal çalışmaları bu dönem mimarisi içerisine Partheron ve çevresinde bulunmaktadır.
DÜZENLER
Bu yapılar, dorik ve iyonik mimarlık öğelerinin kullanılması ile oluşmaktadır. Mimari yapıların yapımlarında kullanılan dorik ve iyonik düzenleri en iyi şekilleri ile bu yapı gruplarında görmekteyiz.
Kanon olarak kabul ettiğimiz altı sütunlu yapı yerine, sekiz sütunlu yapı kullanılmıştır. Sütunlar olimpiya sütunlarından daha uzun olarak tasarlanmış ve uygulanmıştır.
ÖLÇÜLENDİRME
Sütunlar yukarıdan doğru incelerek yapılmıştır, buda yapıya hafiflik katmıştır. Yapılan canon çalışmalar ile yapının insan birimleri ve matematik hesaplar kullanılarak yapıldığını görüyoruz. Aslında Yunan yapılarında bu dönemde daha çok bilimsel olarak yapılan çalışmaların olduğunu gözlemleriz. Bu durumda gelişme açısından ve sonraki yapılar için daha iyi tasarımların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Modül denen ölçü birimleri canon denen yöntem sayesinde ortaya çıkmaktadır. Bu da yapılan yapıların daha orantılı ve ölçülü olmasını sağlıyor.
ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA
Dönemin en önemli özelliklerinden birisi de sanırım, şehircilik yapıların hepsi yapılırken şehir ve bölge planlamasına uyularak yapıldığını görüyoruz. Aslında insan için önemli olan bu sanırım, şehir ve bölge plancılığı dünyada ve ülkemizde en önemli sorunlardan biri olan şehir ve bölge plancılığı çalışmalarını burada yapılarda görmemizde bizleri ciddi oranda şaşırtmasın. İnsanlar mimari anlamda tasarımlarını yaparken bu durumları göz önüne alarak yapmışlar.
Su kanalları, kentler ve yerleşimleri, sokaklar tamamı bu çalışma ve uygulamaların gücü ile ortaya çıkmaktadır.
TAPINAKLAR
Tapınaklar yapıları bakımından yunan yapı örnekleri içerisinde aslında dikkat çekenler olmasına karşın, insanlar tapınaklar içerisinde değil daha çok dışlarında tapınmış ve ibadetlerini yapmışlardır. Tapınaklar içerisinde sadece rahibe denilen din görevlisi buluna bilirdi. Bu durumda diğer yapılara oranla birbirini tekrarlayan yapılar olarak karşımıza çıkar.
Tapınaklar içerisinde ilk eser olan ve göze çarpan sanırım, Kap Sunion tapınağıdır. Bu tapınak mimarisi de Parthenon yapısı gibi dorik düzende yapılmıştır. Sütunların uzun olması şaşırtmasın bu dönemde yapılan yapıların ve dini yapıların sütunları uzun yapılmaktadır. Bu uzun sütunların iyonik düzen içerisinde Erection denen çalışmaların içerisinde görüyoruz.
Yapılar üzerinde grafikler ve çalışmalar da görmekteyiz. Bu bizlere Erection düzeni içerisinde görebileceğimiz çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor.
