Selçuklu ve Osmanlı sentez yapıları, her geçen gün daha da artıyor. Selçuklu ve Osmanlı sentez yapıları, her geçen gün artmasının yanında ilginç yapıları da bizlere sunuyor.
Selçuklular Anadolu’ya geldiklerinde hem kültürlerini, hem de mimari yapılarda ki gelişmeleri ile geldiler. Her bir yapının farklı bir dokusu olsa da uzaktan baktığımızda bu Selçuklu mimarisi deme şansımız oldu.
Selçuklu yapılarında bir çok yapı halen dikkatimizi çekerken, aynı zamanda mimaride de Anadolu’nun yapılarının şekillenmesinde de ön ayak olduğu bir gerçektir.
Taş işçilikleri, bu işçilikte kullanılan Selçuklu motifleri, her bir motifin özenle yapılması, mimari tasarımların her yapının izinde farklı olması gibi durumlar Anadolu da bir çok yapı da tasarımlarını görebiliyoruz.
Selçuklu sonrası Osmanlı
Bir çağı açıp bir çağı kapatan olarak bildiğimiz Osmanlı İmparatorluğu İstanbul’un fethinden önce ve sonrasında da bir çok mimari yapılara, köprülere ve su kemerlerine ev sahipliği yapmasının yanında. Tasarım ve görsel özellikleri ile Türk İslam yapılarının özelliklerinin tamamlanmasında rol oynamıştır.
Hatta Osmanlı yapılarının ilerlemesine en önemli katkıyı sunan hem Bizans yapıları hem de Selçuklu mimari özellikleri ön ayak olmuştur. Bir kültürün ve yaşamın genişletilerek gelişmesi olarak bakılabilir.
Osmanlı son dönemlerinde, daha çok batı tipi yapı özelliklerini alarak Türk kültür yapısı içinde geliştirmiştir. Bu yüzden Osmanlı incelenirken de mimari açıdan dönem dönem ele alınmalıdır. Selçuklu sonrası Osmanlı, Osmanlı sonrası Cumhuriyet ve öze dönemlim derken Selçuklu Osmanlı sentezi
Selçuklu Osmanlı Sentezi
İşte işler bu noktada karışmaya başladı, bir döneme harika yapıları ile iz bırakmış yapıları sentezleyerek, ortaya çıkarılan yapılar bir süre sonra, hüsran da olmaya mahkum olmakta olabilir.
Yapılan yapıların Osmanlı veya eski Türk gelenekleri yansıtılmak istenirken, Selimiye cami kopyala betonla yap, birde yetmez gibi kapılarına veya duvarlarına Selçuklu motifi ekle gibi dönemin izlerini ilerimi taşımak isterler, yoksa dalga konusu mu olur bilinmez ama ısmarlama mimari olmaz.
Osmanlı bir dönemin en güzel yapılarını özenerek yaparken, Selçuklu en gözde çalışmaları ve İslam Türk kültürünü sentezlerken. Bizler ortaya karışık yapalım derken, olmadık yapılara imza atar olduk.
Bir kültür nasıl yok oluyor derseniz, bence kopyalarının betonla yapılması ile oluyor. Kutsal alanlar, hanlar, köprüler bir heves ve bir zamanın izleri taşısın düşüncesi ile yok olma eşiğine geliyor.
Bu gün en güzel yapıları sunan Mimar Sinan’ın yapılarını kopyalamayı bırakın izlerine dokunmak dahi suç olmalı. Orada bir insanın, bir ekibin emekleri yatıyor.
Bunun içindir ki sentezler her zaman ayıplı ürünler gibidir.
Tasarımlar özgün olmalı ve desenler dokunduğunda, dönemin izleri ile yaşamalıdır.
Bir şeyin tasarımı ve inşaatı yapılacak ise o dönem malzemeleri ve sistemleri ile yapılmalıdır.
Selçuklu ve Osmanlı mimar başlarına buradan selam olsun diyerek yazımızı kapatmak istiyoruz.
Daha özgün ve daha dönem izleri olan yapıların yapılması dileği ile…
