Gotik Yapılar ve Günümüz Yapılarına Etkisi Neler en çok hangi akım ile akımları etkilemiştir. Gotik Yapılar ve Günümüz Yapılarına Etkisi şimdilerde halen devam ediyor mu?
Gotik yapılar
ST. DENİS MANASTIRLARI
Paris’in kuzeyin de bulunan St. Denis Manastırına başrahip olarak atanan Suger adlı keşiş, mevcut kilisenin yenilenmesini düşündü ve bu
Bu düşünce ile sistemli olarak geçtiği kemerler sayesinde yapının taşıyıcı kısmını oluşturmuş oldu. Ve yapının büyük duvarlar ile desteklenmiş özelliğini ortadan kaldırdı. Bunların yerine vitray ve cam malzemeler kullanmaya başlanıldı.
Gotik yapıların Roma yapılarından farkı, Roma da, sütunları yanlarına yapılan duvarlar desteklerdi, gotik yapılarda ise geniş alanları elde etmek için, kemerli taşıyıcı sistemler kullanıldı buda yüklerin doğrudan çatıdan zemine aktarılmasını sağladı. Roma sütunlarını andıran sütunlar üzerine yerleştirilen kemerler yükün eşit bir şekilde yayılmasını sağlarken, aynı zamanda geniş kullanım alanları ve boşluklar yarattı. Bu boşluklar ışığın içeriye yoğun şekilde girmesini sağladı. Bu boşluklarda vitraylar ile geçilmiş oldu.
Ana özellikleri bakımından, sivri kemerler, taş tonozlar, uçan payandalar, geniş renkli pencereler eski anlayışlara ve tasarımlara göre yerini yeni üsluba bırakmış oldu.
Zamanın insanları bunun bir savurganlık olduğunu düşünüyor ve kilise yapılarına çok fazla paralar harcanıyordu. Burada Suger’in düşüncesi Hristiyanlık inancının temellerinde parlaklık ve ışığın gösterişinin önemi olduğunu düşünmesinden ortaya çıkmıştı.
Yeni tasarımda olabildiğince yapının iskeletinde sivri kemerler kullanılmıştır. Bu sivri kemerler hem yükü direk zemine iletmesinden dolayı hem de kaburga sisteminin geniş alanlar bırakması ve tonozun yükünün zemine daha rahat iletilmesini sağlamıştı.
Bu sayede duvarlar tamamen ortadan kaldırılmış oldu, daha geniş yerden tavana kadar cam işçilikleri ile oluşmuş vitraylar yapılarda yerlerini almaya başladı. Yeni bir sanat ve üslup olan gotik yapılar sayesinde gotik yapı sistemleri ortaya çıkmaya başladı. Zamanla tüm Paris’e ardından Avrupa’ya doğru yayılmaya başlayan bu üslup. Uzun süre etkisini göstermeye devam etti.
GOTİK YAPI ÜSLUBU
Bu üslup 300 yıllık hükmünü sürdürürken İngiltere ve Avrupa da yeni yeni tasarımlarında eklenmesinin ardından büyük bir oranda birçok
Orta çağ da bu şekilde ilerleme olurken, kilisenin toplum ve devlet üzerinde ki baskısı sayesinde Avrupa’nın bu sistemi daha hızlı kabul ettiğini görürüz. Fakat Rönesans akımı ile bu yapı tipinin de yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Bu yapılarda esas mantık cennete daha fazla uzanmak, ulaşmak adına yapıldığı fikri ortaya atılmıştır.
Bu konuya dikkat çekmemin esas nedeni, günümüz uçuk yapılarının, daha detaycı ve özel tasarımlarının yapılmasının başlangıç noktası olduğunu düşünmem. Projelerin temelinin burada ki gotik fikir akımlarından çıktığını düşünüyorum. İnanç ile tasarımın birleştiği Gotik yapılar, günümüzde ihtiyaç ve şıklığın istekleri ile tasarlanmakta ve değişik fikirlerin oluşmasına neden olmakta.
Şantiyeler de, yapılarda, tasarım atölyelerinde bu ve bunun gibi fikirlerin oluşmasını sağlayan fikirlerin ana temeli gotik yapılardır. Ne alaka diye bilirsiniz yeni bir şeyleri yapmak, tasarlamak, olmayana ulaşmaya çalışmaktan doğan gotik yapı tipleri bizlerin de gelişmesi için birer örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Ve üzerin de durulup çok fazla incelemelerin yapılması gerekiyor. Metalin, camın ve taşın eşsiz buluşmasıdır gotik yapılar.
Geçmişten günümüze inceleme yaptığımızda Anadolu yapılarından çok uzak yapı figürlerini çizdiğini görürüz. Osmanlı döneminde rağbet görmemiş olsa da kemer ve tonoz taşıma sistemi bakımından dikkate alındığını düşünüyorum. En azından akımların tüm toplumlara mühendislik açısından da olsa etkisi mutlaka vardır.
Gotik yapılar, okul yıllarımda da çok fazla dikkatimi çeken yapılardı, gözlemliyorum ki uçuk da olsa gotik yapılar, şantiye ve inşaat ortamında ki cesaretimizi arttırması bakımından örnek alınması gereken yapı fikirleridir. Bu yapılar sayesinde aslında Rönesans yapıları ve düşünce akımları ortaya çıkmıştır. Günümüz yapı fikirleri hızla yerini almıştır. Tabi ki belli bir sürenin izlenmesinden sonra oluşmuştur.
Bir diğer yazımda sizlere Rönesans dönemi ve geçiş sürecini de paylaşmayı düşünüyorum.