MİMARİ SANATLAR

MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI

MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI

Mezopotamya mimarlığı, dünyada bulunan uygarlıklar gibi tarihin başlangıcından bu güne kadar çok fazla esere ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Mezopotamya mimarlığı uygarlıkların gizli tarihin yanında mimari eserleriyle de dikkat çekmektedir.

3D PROJE İNDİR
3D PROJE İNDİR

BABİL’İN ASMA BAHÇESİ PROJESİNİ İNDİRMEK İÇİN LİNKİ TIKLAYINIZ…

BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ BİR PEYZAJ ÖRNEĞİ OLARAK BAŞ YAPITTIR

MİMARİ SANATLAR ADI ALTINDA TÜM MAKALELERE ULAŞABİLİRSİNİZ

En önemli yapılarından birisi olan babil’in asma bahçeleri peyzaj mimarlığı için özel ve eşsiz yapılardan birisidir. Babil’in asma bahçeleri peyzaj mimarisi örneklerinden birisi olarak eşsiz bir yapı olarak bilinmesi gerekir. Peyzaj mimarlarının en çok araştırması gereken konulardan birisidir. Bizlerde sizlerin peyzaj mimarlığına ve peyzaj projelerine hakim olmak adına bu örneği tarih içerisinde anlatmak istedik. Bilindiği gibi mimarlık tarihinin en önemli yapıları tarih içerisinde karşımıza çıkarken aynı zamanda her bir yapının da bir mimarlık alanına özel çalışmaları vardır.

Peyzaj mimarlığı, iç mimari, mimarlık, mühendislik gibi alanların tümüne ev sahipliği yapan bir coğrafyada mimari projeler her zaman dikkat çekici olmuştur.

Mezopotamya bir yaşam alanı değil aynı zamanda açık alanda mimarlık adına ve restorasyon adına eşsiz yapıların izlerinin bulunduğu ender yerlerden birisidir. Bu alan içinde kullanılan yapıların özellikleri, tipik coğrafya özellikleri serpilmiştir. Uzun yıllar boyunca da bizler ile olamamasının nedeni bu olsa gerek. Bir yapının en güzel yeri sanırım, tarihin bir coğrafya içerisinden çıkmasıdır. Yapıların o alan içerisinde en iyi çalışmayı yansıtmasıdır.

Bizlere ne işe yarar derseniz, mimarlık tarihi açısından yapılan yapıların uzaydan inme gibi yapmak yerine o bölgenin özelliklerini yansıtacak çalışmalar ile yapılmasıdır. Kentsel dokunun kirletilmesi bölge ile alakası olmayan yapılar ile süslenmeye çalışılmasıdır.

Mimarlar tasarlar, kazanmaları gerekir. Hayatta da başarılı olmak için coğrafya özelliklerini de unutmamak gerekir. Bir coğrafya insanın kaderi değildir. Bir coğrafya içinde bulunan renkler ile dokusunu oluşturur. Bunun için Mezopotamya ve mimarlığı olduğunu asla unutmayınız.

Mezopotamya Mimarlığı ve Anlaşılması

Mimari yapıları bir birinin benzeri olmasa da izler birbirinin aynısıdır. Önemli olan da bu etkileşim ve mimari birliktelik. Sanatsal açıdan da ele aldığımızda eşsiz sanat eserlerini de buluyoruz. Tabi ki dönemin sanatçılarını veya mimarlarını çok bilemesek de devlet devlet ayrımını yapabiliyoruz.

Her devletin bir coğrafya içerisinde olması da onların diğer coğrafyalar ile etkileşim de olmasına neden oluyor. Bu da bizlerin yarattığı yapıların aslında bir önceki akımlardan veya yapı gruplarından esinlenerek yapıldığına işaret ediyor.

Ülkemiz coğrafyasından düşünürsek şayet. Karadeniz, Güneydoğu Anadolu, Ege bölgesi her birinin yapı gurubu hem iklim dikkate alınarak yapılmıştır. Hem de yapıların grupsal olarak oluşumundan esinlenmiştir. Bunun içinde yapıların her birinin farklı özellikleri vardır. En kısa alanda bile değişimler gözlenmesi de gayet normaldir.

Yapıları kendi coğrafya grupları içerisinde ayırmayı unutmayınız.

MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI
MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI

Tarihin en değişik yapıları ve uygarlıkları olarak bilinen Mezopotamya uygarlıkları, yapmış oldukları yapıların birçok savaş ve iç karışıklıklar, son yüzyılda ki savaşlardan dolayı ciddi zararlar görmüşlerdir. Bu görmüş oldukları zararlardan dolayı da yapılardan belli başları veya temel izleri günümüze kadar ulaşmıştır.

Mezopotamya mimarlığı

Bir ulusun veya devletin mimari değerlerini, coğrafyası, yaşam şekil şekilleri ve inançları belirler yapılarda bu üç unsur etrafında döner ve izlerini bırakır. Yapıların özellikleri devletlerde farklılık gösterse de aynı coğrafya da olmalarından dolayı kullandıkları malzemeler aynıdır. Ufak değişimler, bağlayıcı detaylar, bir öncekinin eksiklerinin giderilmesi olarak ilerler.

MEZOPOTAMYA KELİME ANLAMI

MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI
MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI

Mezopotamya Kelime anlamını Yunancadan almıştır. Kelime anlamı geniş olarak bakarsak, Mezopotamya iki nehir arasında yani Fırat ve Dicle nehirlerinin doğduğu Anadolu’dan Basra Körfezine kadar olan alanı kapsamaktadır.

Mezopotamya toplam, alanı boyunca çevresi ve bölgesi boyunca birçok devlete, millete ve insanlara ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya da uygarlıklar Orta Asya’dan gelerek bataklık olarak ve bol sulu alan olarak anılan bölgede uygarlıklarını kurmuş. Birçok mimari esere ve sanatsal akımlara, eserlere de ev sahipliği yapmıştır.

UYGARLIKLAR

MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI
MEZOPOTAMYA MİMARLIĞI

Mezopotamya uygarlığının içerisinde yer alan devletler, Sümerler, Akadlar, Babil ve 2. Kurulan Babil, Asurlular yer almıştır.

Çok uzun süre yaşamadıkları ve bölge sürekli kültür değiştirmesinden dolayı çok fazla yapı günümüze kadar ulaşmamıştır. Bölge de bulunan bir çok yapı da ciddi koruma ve restorasyon çalışması isteyen yapılar olduğu bilinmektedir.

MİMARİ YAPILAR

Mimari yapılar ve özellikleri

TAPINAKLAR
TAPINAKLAR

Uygarlıkları Mısır mimarisinden ayıran en önemli özelliği dini yapılar yerine, daha çok saray ve krallık, uygarlık hizmetine sunulan, yapılar olarak kalmaktadır. Mimari yapıların içerisinde yapılmış yapıların en başını çeken yapıları, saray yapıları, surlar, koruma yapıları, bir bölge içerisine yerleşmiş konutlar.

TARİHİ ÖZELLİKLERİ
TARİHİ YAPILAR

Babiller döneminde ve bölge genelinde taşların olmamasından dolayı, kabartma yapılmamasından, yapıların kaplamaları genel olarak seramikler ile yapılmaktadır.

Seramik kaplamalar çok fazla dikkat çekmektedir.

Yapı detayları

Yapı Detayları

Yapılarda genel olarak, kerpiç ve tuğla kullanılmıştır. Bu da bölge de çok fazla taşın bulunmamasından kaynaklanıyor. Bu durumda aslında başından beri söylediğim gibi, yapıların günümüze kadar gelmesini engellemiştir.

Genel olarak Sümer ve Asur şehirlerinin planları, etrafları beyaz duvarlarla çevrili, dar ve eğri sokaklardan oluşmaktaydı. Sadece kapı açıklıkları bulunan bu tüksek ağır duvarların kuşattığı sokaklar, şehirde gölge oluşmasına neden olurken yanı zamanda hava akımlı bir sirkülasyon ağı görevi yapıyordu.

MEZOPOTAMYA YAPILARI
MEZOPOTAMYA YAPILARI

Babil şehirleri ise dama tahtası kalıplı geniş ve muntazam yollarla diğerlerinden ayrılık gösterir. Mezopotamya evleri, Roma evlerine örnek olmuş Etruskogrek evlerinin protipleri olmuştur. Dört köşe planlı şekilde, dışa kapı aralığı hariç, ağır duvarlarla kaplı, içe dönük avlulu bir ev tipleridir. Odalar, merkezi durumda olan açık bir avlu(üç bahçe) etrafında gruplanmışlardır.

Çoğunlukla tek katlı olan evler düz damlıdır. Avlu dam şeklindeki teraslar mevcuttur. Dış yaşam mekânın bir kısmı olarak düşünülmüş ve teraslar tasarlanmıştır.

MEZOPOTAMYA YAPILARI
MEZOPOTAMYA YAPILARI

Mimari ve bahçe mimarisinde önemli yeri olan saray yapıları, genellikle 30 m kadar yükseklikteki, topraktan oluşan suni setler üzerine inşa edilirdi. Bu şekilde yüksek duvarlarla çok iyi korunmuş ve dikdörtgen kalıplı saraylar ortaya çıkmıştır.

Zigurat fikrinden gelişen tüm mabetler, esası itibariyle rampa veya basamaklarla çıkılan piramit formun da teşkil edilen teraslardan ibarettir. Batıl inançlarla, çoğunlukla yedi katlı inşa edilir ve yedi ayrı renge boyanır.

Bu suni tepeler, Gök tanrısına yaklaşmak için, eski yurtları orta Asya da yüksek tepelerde dua eden Sümerlerin, düzlük olan Mezopotamya da geliştirdikleri bir formdur. Asma bahçeler fikri de esas itibariyle Zigurat formundan geliştiği görülmektedir.

Toplumların Etkileşimi

Her bir toplum birbirini itekleyerek geçişlerini yapar. Emin olun Mısırlılar, Mezopotamya uygarlıklarını etkilerken, aynı zaman da, mezopotamya hem Anadolu hem de Asya yapılarını etkilemişlerdir. Bunun içinde etkili olan alanların dışında kalan kısımlar zaten coğrafi olarak birbiri ile iletişimi olmamasıdır. Her bir dönem bir dönemi getirirken her dönemde bulunan yeniliklerde bölgelerin güçlenmesini ve daha iyi devletlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Uzun süre hükümdarlık süren Mısırlılar, bir süre sonra Roma devletine hizmet etmiştir. Olayları bu şekilde düşünürseniz, mimari yapıların tasarımı için daha özgün yapılar yaratmanız kaçınılmazdır.

Bir yapıyı anlamanın en önemli yolu o dönemi iyi araştırmak ve inanların yaşamlarında neler olduğu, nelere inandırğı, hangi askeri ve aile yaşamını benimsediklerini bilmek çok önemlidir. Bu yaşamların dışarıdan geldiğinin anlamı değil. Kendi yaşamlarında neleri kabul ederek, ne şekilde yaşayacaklarını gösteren bir eğitimdir. Önemli olan fark katan yapılar yerine, farklı yapılar ile daha etkili bir mimari tarih bırakmak önemlidir.

Buda dediğimiz gibi yapıların farkları ve tarihi anlatımları ile, aile, devlet ve inanç sistemleri ile uyumludur.

DEVLETLERİN MİMARLIĞA ETKİSİ

Devletlerin mimarlığa etkisi aslında küçük ama daha az etkileşimle anlatılacak yapılar değildir. Mimarlığa etkileri, mimari yapıdan ziyade, devletlerin kendi oluşumları, politikası ile de çok etkilidir. Avrupada klise etkisi olmasa belkide Ayasofya gibi yapıları da görmemiz imkansız olabilirdi. Devlet kurumları ve devlet anlayışları her zaman bizlere, daha modern ve ileri seviyede mimari yapılar yapılmasına neden olur.

Askeri savunmalar olmasa, muazzam kaleleri ve surları görmezdik. Belli bir bölge de hakimiyet kurmak ve yaşama devam etmek için de su kanallarına ulaşamazdı. Mezopotamya yer seçimi yaparken işte bu düşünceler ile iki nehir arasına yerleşirken, hem askeri, hem politik, hem inanç hem de insani yaşam alanlarını güçlendirmek için daha kuvvetli olarak karşımıza çıkıyor.

Bir devlet aslında yaşadığı alandaki gücü ile vardır. Bu gücü sayesinde coğrafyalarda hükümdar olurlar.

https://santiyegunlugu.xyz/

https://www.facebook.com/santiye.adam